27 Kasım 2009 Cuma

Hiçlik lan Hicran!

HiçÇiyiz artık abi. Meselemiz burdan tekerrür edicek artık. Adımız anıldığında sıfatımız belli olucak! Olaylara asabiyetle yaklaşıcağımıza hafif pasifist bir tavırla karşı tarafa avuç içimizi göstererek "Hiçliklerde boğulasın emi!" nidaları atarak haklı zaferimizi kutluyacağız. Tanımadığımız öğretilere tamamen kapalı olup , tanıdığımız ve iyi bildiğimiz bütün yaklaşımlara doğum kontrol hapı tadında ağırdan ve sürekli bir uyarı çekicek sonrası ne olduğunu anlamadam hiçbir kanıya varmadan mevzudan uzaklaşıcaz. HiçÇiyiz abi , ne yaptığımızın hesabını kime vericez ¿ Kim çekicek bizim ağzımızın kokusunu ¿¿ kim vericek cekilmesi gereken acıların reçetesini hiçlikler içersinden?.. "Hiç ya boşa konuşuyoruz a.q" diyecek biri ve biz tekrar hiçbirşeye varamıyacağız. Artık karanlık cümleler kurmak zorunda değiliz abi. Üç kelime zaten bizi betimler , üstümüze krem şantiyi döker ve üşenmeden birtanede vişneyi bırakır.

Evvela ; Birgün düşünürleden biri şöyle demiş (adı aklıma hiç gelmiyor) "Bildiğim tek şey hiçbirşey bilmediğimdir!" Hay ağzını öpeyim dayı , ne kalendar ne mazmut şöylemissin! Ne hassas yaklaşmıssın ki olaya bizleri kendine kul köle eylemişin. Heryerinden öpmek istiyoruz abi. Bizi bilmiyorsun dayı sen , bizi hiç tanımıyorsun. Tek bilmediğin şey biziz aslında. Ha biz de seni bilmiyoruz adını hatırlamıyoruz lakin öğretilerine saygı duyuyoruz. Konuyu cok uzatmak istemiyorum dayı. Biliyorsun yolumuz hiçlikler içersinde , bizide sağda bırakırsın dimi? O kadar konuştuk , pohpohladık falan seni. Biliriz delikanlı adamsın. Kırma bizi be dayı. Burası cok uzak abi.. Ha?

In other words ; Sözün bittiği yerde hiç birşey demeden durup çekirdek çitletmek umarsızca... Ho ho ho! Sikindirik temalar olum bunlar , boş yani. Sadece yazmak istedik , hiç bilmem neden? Hayreti hürriyetime şaşıyorum zaten şu dakika. Kendime saygı duymayı şu dakika kesiyorum. Eh malum bu yazıyıda burda kesmek şarttır.
Kestik.