12 Aralık 2009 Cumartesi

Bitter : Lemon : Sweet

Olayların inceliğinden soyutlanıp sadece hissedilmesi gereken duruma yöneldiğimde karşıma cıkan imgeyi adlandırmak cok zor değil. Çetrefiller , dalavereler , çentikler , davalar... hepsi teker teker dökülür aşk kokan benliğimde.İkiye katlanarak coğalır paylaşılan aşkın pürüzsüz bedeninde. Tik-tak keskinliği ile birleşir bu iki beden , naif bir dokunuşla çağrıldığında koşarak gelen arzuların bile koku alma duyusu olsa gerek. Ciğerleri dolduran son limon buketinin başımı döndürmesi gibi net bir kavramdan söz ediyorum. Ne olduğumun , kim olduğumun önemi yok bu dakika. Sadece hissettiğimle adlandırılmak istiyorum , sadece limon olmak istiyorum kusursuz arayışımın kutlamalarında. Benim için bir davanın son bulması bu , sonrası bayram yeri göz gezdirdiğim her köşe.
Anında soyutlaşmak ve sonrası anında katılaşmak gibi bir meseleden söz ediyorum. Kim bilir belki bir dengenin içersinde cekilmiş bir limon cizgisi üzerinde zafer şarkıları söylüyorum şu dakika. Keşfettiğim ve keyfini cıkardığım bir cizgim mevcut , kalınca cekilmiş ve bir haykırışı sembolize eder gibi sert ve içten! Derince bir nefes alıp arkama yaslanıyorum , rahatlığımında bir kuşağı var. Düşündüğümde başımı döndürecek kadar uyuşturuyor bedenimi , uzaklaştırıyor arsız beynimi hoyrat yaşamdan. Daha ne istiyeyim ki? Daha neyin peşine düşeyim ki?.. İçimde 2 limon yaşatıyorum ve hergün bıkmadan usanmadan içimde yetiştiridiğim limonlarla birlikte büyüyorum. Büyümek , evet! Zafer cığlıklarım hergün biraz daha artıyor , hergün biraz daha gür cıkıyor. Ben döndükçe , bu dünya döndükçe , her tik-tak sesinde bir kez daha adını çağıracağım ve yanımda olucaksın biliyorum. İkimizin bu zafer ve kutlanacak her dakika limonun saf nefesiyle!