18 Kasım 2010 Perşembe

Şahin K : Günah Keçisi Meseleleri

Mevzu bahis film çekimlerine istinaden bir adet blog paylaşmak artık elzem oldu. Sürekli durumsal hedeleri yazdığımdan bu anı tadında gelişen olay sirkülasyonunu da bir şekilde sizlere anlatmaya çalışacağım moruklar.

Evvela günlerden bir gün wcde ulvi görevimimi tam takım bir şekilde görürken çalan tel sonrası "-Abi Bodrumda 5 gün 500 tl gelir misin? + Tabi abi ordayız" diyaloğundan sonra kendimi 2 gün sonra "Şahin K : Günah Keçisi" adlı filmin setinde buldum. Ha durum ilk kez ifşa olduğunda aslında buna ben de inanamadım ama shit happens abi. Çok experimantel bir herif olduğumdan bu iş kafamada ciddi derecede yatmış bulunmuştu esselam. Ne ise , 8 kişilik bir eğitim ekibinden bir adet rolüde ben çalmıştım. 8 kişiden sadece Hüseyin ile biz birbirimizi tanıyor idik. Diğer ekip ilede ülvi bir şekilde tanışıp daha 2. günden enseye şaplak göte parmak durumunu yakaladık. Sonra sonra ne iş yapıcağımız setteki görevimiz nedir tadındaki merak edilen sorularda yavaş yavaş cevap kazanmaya başlamıştı. Bizler ilkin teşkilatlı apaçiler olup sonrası Şahin K , Nuri Alço ve Tecavüzcü Çoşkundan incilerle beyfendi olma yolunda ilerleyen gençler idik. Yönetmenin ilk filmi olması ve hava muhalefetleri sonucunda 13 gün kadar orada konaklamak zorunda kaldık falan. Fakat bu süreç içerisinde efsane derecede eğlenip , yemek sırasının her zaman ilk sırasını ve kahve-çay olayında günde ortalama ekipcek 100 bardak ortalaması yakalamıştık. Çokcada gülüp eğlendiğimiz için sevenimizde çoktu ama ağır toplar tarafından sevilmediğimizde acıktı. Oysaki biz sürekli dalgamıza bakıyorduk ki hatta mottomuzda bir Şahin K klasiği olan Aşk Adası adlı filmdeki ölümcül replikten gelmekteydi. "Biz buraya sikişmeye , eğlenmeye geldik"

Gerçi bu mottanın Şahin K tarafından bizzat seslendirmesine kışkırtmalarımız sonucu 2-3 kere denk gelmemiz de bizi dahada galeyana getirmekteydi. İçinde bulunduğumuz bu saçma sapan ama olabildiğince eğlenceli günler içerisinde bizleri en çok öldüren quest ise Çoşkun abimizden geldi. 8 kişilik ekipten bir kaç arkadaşımız ağır derece karı kız peşinde koşmaları sonucu kendilerine yakıştırdığımız "Uçan penis" yakıştırması sonucu bunu bir bilene danışalım tadında haraket ederken , Çoşkun her zaman ki gibi sağda solda avare avare gezip sürekli ona buna salça oluyordu. Yanımızdan geçerken ondan daha salça olabilicek biri varsa ki o da benim kendisine sordum. "Abi uçan penis ne demek?" ve bizi şok eden cevap 1 sn sonra kulaklarımızdan içeri girip aklımızın ırzına geçti. "Kalkanını çok gördüm ama uçanını hiç görmedim!"

Bu yıkılış anından sonra tabi tabi zilyon tane olay geçmiş idi başımızdan. Biz ise herşeyi taşşak malzemesi olarak görüp herşeye "AHAHAHAAHAH" tadında yaklaşan gençler olarak son gün başımızdan geçen ağır bir husus sonrası , seti acilen terk etmek zorunda kalmış ama ben belli bir amaç için orada kalıp tekrar seti karıştırma görevini devralmıştım. Burada mevzu bahsi gecebilicek bir husus olmadığından olayı zırt diye geçiyorum.

Sonuç olarak hakikaten çok experimantel bir husus geçti başımdan başımızdan. Lakin gülerek anabileceğim ve çoluğuma çocuğuma anlatabiliceğim bir anı olarak geride kalmış vaziyette. Keza çok kral arkadaşlıklar edinmiş olmam da beni mennun eden 2. husus oldu. Zaten nasıl bir set ortamıysa resmen kişisel hazlarımın haccı oldu diyebilirim. (ahahaha) Setle ilgili bir kaç foto paylaşarak bu dosyamızıda kapatıyorum. Ha birde belirtmekte fayda var. Filmde 1 bucuk dakikalık apaçi dansı sahnesinde çok kopuk işlere imza attım. Orada extra gülün lan!