6 Mayıs 2013 Pazartesi

Lahmacun , Download , Aile ve Kitaplar.

Bol bol kitap okudum , okuyorum ki kurgumu geliştirebileyim. Daha efektif yazma eğilimi içerisine girmek istiyorum ve aklımın sığ köşelerinde kalmış hikayeleri sizinle paylaşmak istiyorum. Fakat aklımda çok birşey yok. Onun için konuşmayıp boş yazacağım.

Lahmacun hakkında yazmak istiyorum ama eski sevdamdır , çok fazla bulaşmak istemiyorum. Ufak bir info vermeden de edemiyeceğim. Gece geç saatlerde peydahlanan bir sevdadan bahsediceğim. Akşamın haraketli zamanları sonrası mideye düşmesi gereken maddenin unutulması ile orantılı bir husustan bahsediceğim. Yemek yemeği unutmak ve yenilmesi gereken saatlerin genel ortalaması geç saatlere dayanması hatta uyku saatine yakınsaması sorunsalı üzerinden ilerliyeceğim. O saatlar ki yemek yemeyi bırak bir adet sigara bile içilmemesi , direk dişlerin fırcalanıp minnoş filmler izleyerek uyunulması gereken bir periyot. Ama yanlış yapıyor insan evladı çünkü aşk denen bir bok varsa ve gerçekten aşkı yaşamak istiyorsan sarılıyorsun lahmacuna. Massive fail. Anlık hissiyatı oldukca pozitif ama bir o kadar kısa. Sonrası düşünülmeden yapılan saçma hatalardan bir tutam , ah benim beş para etmez zihniyetim , ah benim boş mevzulara olan boş sarmalarım. Özellikle aşk yaşamanın vermiş olduğu hezeyan sonrası rüyalarımdan bahsetmek istiyorum. Lahmacunlarla olan savaşlarım , lahmacun kaşlı yarime Mario fantazisiyle ulaşma çabalarım , televizyon aracılığı ile lahmacun satışları ve en ağır olan kalbimin lahmacun tarafından yenilmesi... Ertesi gün yaşanılan ağır mide ve boşaltım sistemi sıkıntılarından bahsetmiyorum bile. Hala soyutlardayım çünkü çok soyut bir aşk yaşıyorum. Lahmacun kills me all the times! Fuck u and also love u!

Ufak bir kurgu denemesi gerçekleştirmiş bulunuyorum. Oldum ya da ben öyle zannediyorum.
herneyse
...

Düzcedeyim. İnternet olayında hızın ve ailenin pozitifizmi ile yoğrulmuş vaziyetteyim. Aile olayına çok değinmeyeceğim zaten oldum olası aile adamı oldum. Yaşıtlarımındaki erkeklerin ailesinden uzaklaştığı zamanlarda uzaklaştım ama vakti zamanı gelince yakınlaşmayı ihmal etmedim. Ünlü bir yazar , şair , her ne sikimse kesin aile hususu hakkında "Aile herşeydir" tadında bir söz söylemiştir. Arkasındayım.

İnternete kavuştuğumundan beri yaptıklarım.
Download'ın mınakoydum.
Hayvan gibi gerisinde kaldığım müzik ve vizyonel şeyler ile ilgili aradaki açığı kapattım. Huzur doluyum çünkü güzel şeyler yakaladım.

Şimdi sıra askere kadar ki zamanda hayatımı nasıl idame ettireceğim. Önemli bir iki ay geçirdim ve ciddi derecede aydınlandım. Özellikle Düzceye geldiğimde farkına vardım ki artık deli dolu hopçiki sevdalar peşinde koşacak bir enerjim kalmamış. No more speed , no more kafa.

Yakın zamanda tekrar İzmiri yaşayacağım ve sanırım uzun süre favori şehrimden uzak yaşıyacağım. Belki bir daha hiç yolum düşmeyecek ama kabullenmiş vaziyetteyim.

Aslında sürekli farkında olduğum ama içine bir şekilde düşünce , vizyonundan ve farkındalığından uzaklaştığım mevzuyu tekrar farkettim. "hayatlar -özellikle benim yaşımdaki hayatlar- sürekli değişmeye mahkumdur." Değişimin ana söylem olduğu iki gözü mahrur gerçek karşısında oldukca pozitifim. Şimdi sıra değişimi yapmaya geldi. Askerlik ve boooom , another world , another motivation.

Haydi bakalım canparem.
üçbeşsekizon , daha 1deyim.
aeo.

Hiç yorum yok: