14 Aralık 2010 Salı

İş İşleri ve Getirdiği Ekstrem Meseleler

Hop-hop iş işlerine adım atmamdan mütevellit pek bi yorgun pek bi içi ufak-ufak kafein dokunuşlarıyla gıdıklanan bir kafada sizlere sesleniyorum. Evvela boş-boş geçen keyfekeder günlerimi nasıl minnoş-minnoş doldururum kafasında önüme kadar gelen hatta bi çıtır baskı ile mecburen iş işine zıplamam gerektiği mesajı üzerine iş işine girmiş bulunmaktayım. Eh malumunuz yıllar yılı dünyanın en üşengeç insanı ödüllerini kimseye kaptırmayan ben , nasıl olurda iş işine adapte olur düşüncesi içersine düşmeme rağmen içimde bir yerlerde bezelye tanesi kadar mevcudiyeti bulunan enerjiyi dışarıya pek-pek vererek bu iş işinin üstesinden geldiğimi söylerebilirim. Ha daha iki gün oldu ha gerisi nasıl olur bilemem lakin benim gibi kaşar adamın laikiyle yapabiliceği bir iş işine girdiğimden mütevellit kafamda bi çıtır rahat. Geleceğe evvelayatından pek bi pozitif baktığımda aşikar. Düz ve net cümleler sonrası daha pek taze-taze olduğum işte başımdan geçen birkaç ilginç durumu anektodlar halinde paylaşmak isterim.

Evvela bilinir ki ilginç olayları üzerime çekmekte üzerime yoktur. Girdiğim iş işininde pazarlama husus üzerine olduğundan mütevellit zilyon tane bireyle burun-buruna gelip cins-cins muhabbetler içerisine girmem de müktedirdir. Daha ilk günden kendini gösteren bu husus , İzmirin daha önce hiç bulunmadığım hatta adını bile duymadığım Pınarbaşı-Işıkkent civarlarında gerçekleşen hususlardan ilki sadece kamyon ve kamyoncuların bulunduğu territoryde yanımda 35-40 yaşlarında bir Cougar ile araba kafasında fallik-fallik gezmemiz sonucu zaten üzerimizdeki bakışların ne denli sıkıntılı olduğu aşikardır. Evvela hiç sınır tanımadan önümüze gelen her türlü lojistik firmasına girip "Merhaba biz Navicellden geliyoruz. Alman firması cart-curt. Araç takip sistemi taktırmayı düşünür müsünüz?" introsundan sonra pozitif respond aldığımız yerlerde cay kahve (ki her daim Oralet) ikramı üzerine 1238912312 adet tüketilen meşrubatlar sonrası genelde doğu orjinli kamyoncu bireyler ile teknolojik meseleler konuşmak bir yere dursun aralarından ekürim Cougar'a sulanan Erzincanlı bireyin bizlere "Cağ Kebabı" ısmarlaması zaten beni benden almış bulunmakta idi. Pek aktif pek haraketli geçen ilk günün son demlerine doğru hayatımda görmediğim kadar erkeğin bir arada bulunup bir adet bile bayanın bulunmadığı bir sokaklar silsilesi olan siteye yanımda bir bayanla girdiğimde hayatımın en komik anlarından birini yaşıyacağımı bilemez idim. 19238719831 tane erkeğin haraket halindeyken durup aynı anda bize bakması ve konumlarını 1-2 sn bozmamaları görülmeye değer durumlardan biriydi. Hayat durmuştu ve bütün ilgi bizim üzerimizdeydi "ahahudhqwoduqw" bunları yazarken bile gülüyorum. Kendimi KRAL gibi hissettiğim tek dakika olucak sanırım keza manita bendeydi hani! ıyk! Zaten sonrasında da nazar değmesi tadında bir olay yaşamam normal karşılanmalı ki siteden çıkar çıkmaz otopark girişlerindeki indirmeli kaldırmalı mesele kafamın tepesine giyotin kıvamında bir güzel düştü. Az kalsın araya gidiyordum ki neyseki altında plastik bi mesele varmış ki kafamdan sekerek bütün enerjiyi bünyesinde topladı. Sonrası zaten gün bitti.

İkinci gün ; illegal muhabbetlere daldığım ve hayatımın seyirini değiştiren hususlardan biri yaşandı. Kamyonlarına araç takip sistemi taktığımız bir işletmeye tahsilat için gitmişken ki köpek bağlasan yaşamaz bir mekanda Mustafa Beyi bekleme anında kendisinin abisi olan adını hatırlamadığım ama bende çok büyük izler bırakan birey olan abisi ile eşrefli bir muhabbete daldım. İşletmenin kapısında sürekli bir kamyon trafiği olması ve gizli kapaklı bir yerden sürekli benzin pompalanması ilgimi çekmişken içinde bulunduğumuz odaya sürekli akan kamyoncu trafiği ve milyarlar sonrası işin kaçak mazot olduğu ortaya çıktı. Zaten direk pür dikkat kesilip durumu 2007 model Ford kamyonun Denizli-İzmir istikametinde yol alırken başka bir kamyonu sağdan soldan catır-cutur sollaması üzerine ağır spesifik kamyon muhabbetinden kaçak petrol muhabbetine getirmemde çok sürmedi. Fakat bahsi geçen bu Ford kamyonun kalitesini muhabbete kapıdan müdahil olan bireyin betimlemesi aynen şöyle idi "Hani karı ile evlenirsin , ilk başlarda çok yüklenmessin sonra karı seni baş taçı eder ya , işte kamyonlarda ona benzer ilk başlarda çok basmıyacaksın yavaş yavaş basacaksın ki sonradan hızlansın" BOOM brainfuckerz! Ne ise kaçak petrol işine girersek , bu durumun kaçakcılık bürosu tarafından kontrol edildiğine ve hiçbir yaptırımı olmadığını falan öğrendim. Hatta adamlar günün sabahında 8232 yere eş zamanlı baskın yapmış ve bulunduğumuz şirketin deposundaki bütün mazotu almışlar. Adama "Ee abi senin ne işin var burda içerde falan olman gerekmiyor muydu?" sorusuna adamın "Yok yahu giden sadece mazot oluyor , bize dava açıyorlar ki benim 7 tane davam var her biri 2-3 milyar para cezasına mutakıp ediyor.Ama ben çok beyfendi adamım ondan kazanıyorum. Adamlar baskın yaptığında yemek yediriyorum , sigaralarını alıyorum sonra merkeze gidiyoruz sonra onlar beni orda içirip yediriyor geri geliyorum. İnan o kadar çok mazot satıyorum ki İzmirdeki bütün petrol ofislerinin toplamından daha çok mazot gidiyor benden. Ayda 1 milyon litre mazotum var temiz." cevabı benim ciddi ciddi kaçak mazot işine girmem için büyük bir motivasyon sağladı. Adamların sattığı mazot ise piyasa fiyatının yarısı! Mekanda yarım saat kadar bulunduk ve adamın yaptığı satış en az 10 milyarçıktı. Kafayı yiyecek gibi olduğum dakikalardan biriidi. Yedim zaten kafayı , bu işe gireceğim abi ben! Bitti!

Bu iki gün başımdan hususlardan sadece 2 tanesi. Yazmaya üşeniyorum esselam. Lakin 2 günde başımdan bunlar geçiyorsa bu işin devamı nerelere gider bilememekteyim. Bakiciğiz. Evvela kaçtım tosunlar. Birazcık AKARSU ile ŞELALE sesi arası bir sesle uykuya dalıcığim. Mucx!


Hiç yorum yok: