17 Ocak 2011 Pazartesi

Arabesk Kültürü Meseleleri


Nicelere göçen büyük kültürün külleri arasından sesleniyorum sizlere. Evvela çocukluktan gençliğe geçiş aşamasında en ateşli dönemini yaşadığımız bu dönemi unutmak elde değil. Hala kulaklarımda çınlar , hala nefesi kulağımın tam arkasındaki denge noktama ufak ufak tokat atar. Lirikal anlamdaki krallığı hiçbir zaman kimseciklere kaptırmaz , keza o dingindir keza o acılıdır keza onun kalbi kırıktır! Sorarım size , hangimiz bu tarz duyguları geniş bir zaman yelpazesinde dominant şekilde hissetmedik ha?

Müzik duygu işidir bilader. Hatta duyguların en hat saffada yaşayan halidir. Gerek lirikal bütünlük gerekse de melodik bazda hedeler arasında bir köprü kurup taaa içerlerde bir yerlerde içimizin cız ettiği "ah ulan - vah babam" dediğimiz durumların , aslında dinlenen şarkıyı ne denli sevdiğimiz ile doğru orantılı olduğunu biliriz. Anadandoğma düşünülürse "dram ve aşk" müzik olayının büyükce bir alanını işkal etmeye dursun , gayette bu hadise şöyle veya böyle bize mp3 şekilde iletilmiştir. Bu nasıl olur ; herhangi bir müzikal alet veya aletler üzerinden sazlı-sözlü bir şekle bürünerek dinleyiciye sunulur. Şimdi , bu farklı kanallarda alınan duyguyu içerlerde bir yerde temaslar kurarak bir anlam kazandırıp alışverişi sonlandırır , eyvallah. Lakin ikinci aşamada bana verilen bu duyguyu ritim veyahut lirikal veyaveya ikisinin bir arada bulunup geldiği düşünülürse , bu noktada farklı bir kanala transfer oluruz.

Müziğin temelde nasıl işlediğini bildiğimize göre , bize bu bütünlüğü en iyi şekilde ifade edebilicek tarzı seçme ve o kanalda ilerlemek kalır. Bu noktada arabesk kültürünün ne denli ağır ve geçerli bir husus olduğu minimali üzerinden konuşmak gerekirse ; lirikal anlamda arabeskin üzerine çıkabilen herhangi bir durum söz konusu mudur? Bu lirikal hadiseleri gerek yaylı çalgılar bütünlüğü gereksede acılı-kaypak soundlu saz ekibi , kanun çart curt ile birleşince oluşan harmoninin üstünde bir orkestrasyon mevcut mu? Bütün bu soruların cevabını aradım yıllarca ama sonuç her zaman tekdi. ARABESK DUYGULARIN EN SALT BİÇİMİYDİ! Kim ne derse desin , ne anlatmak isterse istesin bu benim için değişmeyecek bir norm haline çoktan dönüşmüşidi. Bu noktada ; benim için türkçe müzik , arabesk ile eş tütülür bir konum haline gelmiş bulunup , şayet güzelim türkçemiz adına bir şeyler dinleyeceksem bu kesinlikle arabesk olur kafasını yakalamış durumdayım. Olayım bitmiştir , bu defterde çoktan kapanmıştır bilader!

İşin bir diğer ağır rizikosu da , küçükken kafamın içine mıh gibi yazılmış arabesk parça arşivini nereden aldığımı düşününce oluşmaktaidi. Küçük bir flashback hadiselerinden sonra , güzelim Düzcenin binimum bütün berberleri , marketleri , kafeleri , okul servisleri , fırınları ve daha nicesinde her daim arka fon müziği olarak Cengiz Kurtoğulları , Müslüm Gürsesler , Orhan Gencebaylar , Kibariyeler , Güllüler ve daha nicesi çalmaktaidi. Şimdi şimdi kafamdaki arabesk müzik arşivim ile gurur duyar olduğumu belirtip , hemen hemen her şarkıyada eşlik etme abilityim olduğunuda söylemek isterim. Bu çoğu zaman komik bir hadise olarak gözlensede , bireylerle olan ilişkilerimde her zaman pozitif bir unsur olarak ele alınacaktır. Daha geçenlerde bindiğimiz takside , İmbat Fm kafasına çoktan girilmiş ve radyoda çalınan "Müslüm Gürses - Esrarlı Gözler" adlı parçaya eşlik etme eğilimin sonucu taksicinin bana bakarak ufak bir şok yaşaması hala gözlerimin önündedir. Keza arabesk insanları birleştirir , sosyalleştirir!

Sonuç olarak gözlerim , şayet bir acınız , bir kederiniz ve bir derdiniz varsa ilacınız her daim arabesktir! Bundan ziyade hopçiki pop kültürü altında ezilen bireylerin kifayesiz ve boş duygusal arayışlarını arabesk ile bulacakları garantisini de vermekteyim. Arabesk candır , kraldır! Doğru yolu tez vakte bulmanız dileğiyle moruklar..

Unutmadan unutulmazlar (U.U) : Bu meseleye bir adet illüstrasyonik kompozisyonu ile destek olan Hatice Kardeşimizede ayrı bir teşekkürü borç biliriz. Hızlan!

Hiç yorum yok: