1 Nisan 2011 Cuma

Hindi Sedat


Önceki hayatı sorguladığım şu dakikalar , reelkarnasyona gönülden inanmaya başladım. Önceleri içimdeki bu amansız ateşin nasıl olur da farkından gelmem , buna ciddi şekilde yanarım. Zaten görece saçma sapan bir olay sonrası üzerime yafta edilmiş bu lakabın , aslında hayatın bana oynamış olduğu ufak çaplı ama keskin bir push sonrası özenerek yarattığı ortam ve olay sonrası bunu sağladına inanmaktayım. Bu lakabın bana vahii ile ulaşmasından 3-5 gün sonra "Aa tabi ya Hindi lan , ha siktir" diyerek yaşadığım hindisel olayları bir kalıp altında topladım. Akabinde akan günler sonrasında ise bu kalıba körü körüne inanmaya başladım. Gerçekler ise aynen şöyleidi :

Gerçekte çok acı olmamakla birlikte çok gerçek ve çok acı değildi. (ahahah) Neise , bu gerçek aslında en az hayatın içinde yaşanabilecek gerçeklikte bir gerçekti. (ahaha) Oy! Son iki cümlede güldüğüm bu meseleden ışın hızıyla uzaklaşarak devam ediyorum ki , EVET ASLINDA BEN GEÇMİŞ HAYATIMDA BİR HİNDİYDİM! DADADADADADADAN! Bu kadardı abi. Her şey bu kadar açık ve büyük punto ile göze çarpa çarpa yoğrulmuş bir gerçekti. Hindilik ruhumun en deeply, en hardly noktasında muhafaza edilmiş ve 23 yaşında kilitli kapılar ardından çıkarak benliğimi ele geçirmişti. Artık eski haline dönemeyecek olan Sedat , Hindi gibi yaşamaya ve en derin hindi düşünce yapısı ile donanmaya karar vermişti. Geri dönüş imkansızdı ve Hindi'nin hiç affı yoktu! Ev arkadaşı Burak'a "There is a gold in da house. Hurry up mate" yazılı smsi gönderdikten sonra Hindi olduğunu anladığı ilk zamanlara ufak çaplı bi flashbackler serisi yedi.

Dışıdışıdın..filifilifi....

İstanbul'da , akşam sularında oluşan bir ortam akabinde. Ortama sonradan dahil olan bilmiş geçirmiş bi abimizin bizlere öğretmiş olduğu bir adet aletin adının. "GuluGulu" olduğunu öğrendinde yaşadığı massive şoku kimse anlatamazdı. Keza ortama sonradan gelmiş bireye kendini "Hindi Sedat" diye tanıtmasından sonra bu imkansızdı. Allah'ın rahmeti üzerine, bu şok karşısında ilk dersini aldı.

Düzce'de gelişen bir diğer husus ise, Ilyas ile oturup bira içme işine kurulan bünyenin hemen mekanın karşısında yer aldığını gördüğü "Hindi Döner" yeme eğilimiden sonra tüm zamanlarda yediği en güzel dönerin kesinlikle ve kesinlikle Hindi Döner olduğunu anladı. Yıllar yılı eşşek gibi yemek yiyip, döneri ana besin maddesi olarak kullanan Sedat'ın, engin döner bilgisi bu şekilde yok edilmişti. Tekrar bir şok ve tekrar bi hüzün...

Düzce'de yaşadığı bir başka olay, son olayla paralellik göstermesi dışında en az onun kadar etkili bir olaydı. Sedat'ı gören dedesi "Ne o saçlar, Hindi gibi olmuşsun." lafından sonra "Evet dede, bundan böyle rajondaki adım Hindi Sedattır." cevabını veren Sedat'a gelen cevap olay örgüsüne nokta koyan eksik cümle idi "Hindi eti şimdiye kadar yediğim en keyifli et, devam et iyi yoldasın." ... Dadandan x2! Keza Sedatın dedesi hayatında şu zamana kadar tanıdığı en büyük et tüketicisi insan idi , hatta o kadar ki dedesiyle etmiş olduğu bir et muhabbetinde; Düzce'ye ne zaman ne kadar inek girdiği ve ineklerin nereden geldiği bilgisini kendisine belirtmişti. Yara almaya devam edildi ve trans ve trans!

Bu trans durumlardan sonra transform geçirme kararını aldığımı söylemek isterim. Hayatımda şu zamana kadar içinde bulunduğum 3 adet hindi bazlı muhabbet var idi ve üçü de son 1 ayda gelişip , dallanıp budaklandı. Bu 3 durumunda birbirinden ağır öz yapısı sonrası kafayı yiyip , etrafta "gulugulugulu" edasıyla ellerimi açıp , kafamı sallayarak dolanacağım. Savaşım budur, isteğim budur! Sinirli bi bünyeye sahibim, üzerinize saldırabilirim! GULUGULUGULU!

Hiç yorum yok: